Antalya Diplomasi Forumu sona erdi. 1-3 Mart tarihleri ortasında gerçekleştirilen foruma, 19 devlet ve hükümet lideri, 2 özel idare lideri ile 52 dışişleri bakanının yanı sıra 148 ülkeden 4 bin 700 kişi katıldı. Forumda Ukrayna-Rusya savaşası ve Gazze’de yaşanan katliamın yanı sıra global iktisat de masaya yatırıldı.
Katılımcılar, yeni bir global ticarette ıslahatların hayata geçirilmesini istedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Antalya Diplomasi Forumu’ndaki yuvarlak masa toplantısında yaptığı konuşmada, Ukrayna ve Rusya ortasındaki çatışmasının yanı sıra Gazze’deki felaketin engellenmesi ve Afrika’da istikrar sağlanması halinde bunun ticarete ve iktisada yansımalarının olacağı söyledi.
“Savaşlar kimseye kazandırmaz”
Dünyada fizikî altyapının güçlendirilmesinin yanı sıra tıpkı vakitte düzenlemelerin de kolaylaştırılması, kolaylaştırılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: “Yasamaya yönelik düzenlemelerin de daha kolay hale getirilmesi gerekiyor ki böylece ikili ve bölgesel işbirliği potansiyelini kıymetlendirebiliriz. Bu ikili ve bölgesel işbirliklerinin, yeni bir global ortamın peşinde koşmamızı da engellememesi gerekiyor. Dünyanın bağlantısallığının arttığı bir devirdeyiz.
O yüzden de bu ikili ve bölgesel işbirlikleri devam ederken yeni bir global ortamın, yeni bir global çerçevenin oluşturulması için de çalışmaya devam etmek durumundayız.” Ticaret ve iktisadın siyaseti etkilediğini kaydeden Yılmaz, “Dolayısıyla bu ikisi ortasında daima bir etkileşim var. Zira savaş hiç kimseye bir şey kazandırmaz lakin barış herkese kazandırır” diye konuştu.
“Dünyada barış ortamı güçlenir”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Lideri Rifat Hisarcıklıoğlu, öngörülebilir ve kurallara dayalı bir global ticaret sisteminin, istikrar ve refahın yayılması yoluyla dünyadaki barış ortamını güçlendireceğini düşündüklerini söyledi. Ticaretin yalnızca iktisaden değil siyaseten de değerli hale geldiğini söz eden Hisarcıklıoğlu, “Küresel bedel zincirlerinin modülü olan ülkeler, daha kolay ve daha süratli büyüyor.
Ticaret zenginleştirir, korumacılık yoksullaştırır. Bilhassa gelişmekte olan ülkelerin istikrarı ve refahı için ticaretin daha özgür olması kural. Dünyaya entegre olmuş, iş yapma ortamını güzelleştirmiş ülkeler hem daha güçlü hem de daha huzurlu olacaktır” dedi. Hisarcıklıoğlu, Avrupa’nın kurduğu birlik sayesinde tarihte birinci sefer Batı Avrupa’nın 80 yıldır savaş görmediğine dikkati çekerek, ticaretin en büyük barış kaynağı olduğunu söyledi.
Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Ülkeler ortasındaki ticari manileri kaldırmalı, birbirimizle ticareti artırmalıyız. Kurallara dayalı bir global ticaret rejimi kurmanın tüm ulusların faydasına olduğunu görmeliyiz. DTÖ, global ticarete aşikâr bir sistem gelmesini ve memleketler arası ticaretin gelişmesini sağladı. İş dünyası olarak, global ticaret sisteminin güncellenmeye ve ıslahata muhtaçlığı olduğuna inanıyoruz.”
“Gazze’de ateşkes için efor var”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya Diplomasi Forumu’nun (ADF) kapanışında yaptığı konuşmada, Gazze’de beklenen ateşkese ait diplomasinin tüm imkanlarının kullanıldığına dikkat çekti. Fidan, ”Gazze’deki süren zulmün durdurulması neredeyse forumun merkezine oturdu. Diplomasinin bütün imkanlarını kullandık, yaptığımız görüşmelerde taraflar ortasında devam eden ateşkese yönelik görüşmelerin devam ettiğini söz edebilirim.
Ramazan’dan evvel ateşkese ulaşılması konusunda çok önemli istek ve gayret var. Artık memleketler arası toplumun yerleşik uygulamalarını bir kenara bırakıp tek taraflı adım atılması gerektiğini lisana getirenler var bunu destekliyoruz” tabirlerini kullandı. Bakan Fidan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın daveti üzerine stratejik düzenek toplantısı yapmak üzere önümüzdeki hafta ABD’ye bir seyahat planlandığını da söyledi.
“Enerjide dağıtım sistemi değişmeli”
Antalya Diplomasi Forumu’nda, Ukrayna’daki savaşın dünya güç piyasaları ve güç siyasetine tesirleri ele alındı. Dorukta konuşan Güç ve Natürel Kaynaklar Bakan Yardımcısı Demircan, son 3 yılda yaşanan global olayların, iklim değişikliğinin, bölgesel çatışmaların, global ekonomik meseleler ile tedarik zincirindeki meselelerin eş vakitli olarak güç bölümüne darbe vurduğunu belirtti.
Yenilenebilir gücün dağıtım, depolama ve tüketici maliyetleri üzere zorlukları beraberinde getirdiğini, elektriğe erişimin insan hakkı olduğunu söyleyen Demircan, Türkiye’nin yenilenebilir güç üretim ve dağıtım planlarını açıkladığı kaydetti. Demircan, “Burada bir paradigma değişikliği var, güç üretim portföyünü değiştirirken dağıtım sistemini de değiştirmeniz gerekiyor zira yenilenebilir kaynaklar kesintiye uğrayabiliyor. Bunun için yenilenebilir güç kapasitesinin çok uygun yönetilmesi lazım, akıllı şebeke üzere, talebin daha yeterli yönetilmesi üzere, depolama kapasitesi üzere ek muhtaçlıklar var” dedi.
