Ferit PARLAK
Kayseri Ticaret Odası’nda Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Lideri Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve 17 AB ülkesinin büyükelçisi, AB Misyon Şefleri’nin iştiraki ile gerçekleştirilen panelde konuşan TOBB Lideri Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye önemli ölçüde ithalat yapan bir ülke.
Örneğin makine ithal ediyor. Kimden ithal ediyor? Gidebildiği ülkeden ediyor. Türk iş dünyası gidebildiği yerden alışveriş yapıyor. Buna karşın sıkı vize siyasetinin uygulanması AB’nin zararınadır.
Bu nedenle AB’yi anlayamıyorum. AB kendi iş dünyasını düşünüyorsa, bu zorlukları kaldırmalı” dedi. Vize konusunun Türk iş dünyasının AB ile ilgilerinde çok önemli bir sorun haline geldiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Bu zorlukların nedeni konusunda AB’yi anlamıyorum. Randevu almada yaşanan sıkıntılar, uzun bekleme mühletleri Türkiye’den AB ülkelerine seyahati her geçen sene daha da zorlaştırıyor.
Gümrük Birliğiyle sanayi mallarının deveranı hür deniyor Fakat bunları taşıyan tır sürücüleri vizede sorun yaşıyorsa bunun bir manası kalmıyor Ayrıyeten geçiş kotaları da ticaretimizi engelliyor. Bu mevzularda, iş dünyası için bir kolaylaştırma yapılması gerekiyor” diye konuştu. Rifat Hisarcıklıoğlu, iş dünyasının vize sorununa dikkat çekerek, “Bu husus iş dünyasının siyasilerden talebidir. Yalnızca Türk iş dünyasının değil, AB ülkeleri iş dünyasının da talebidir bu. Zira AB iş dünyası da bu çıkarılan bu zorluklar nedeniyle pazar kaybediyor” dedi.
“Katılım sürecimiz durdu”
AB ve Türkiye ortasındaki bağların çok boyutlu olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Ne yazık ki iştirak sürecimiz pek çok münasebetle durdu ve artık ilerlemiyor.
Fakat ekonomik münasebetlerimiz olabildiğince güçlü bir formda devam ediyor” dedi.AB’nin Türkiye’nin en kıymetli ticaret ve yatırım ortağı olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Türkiye de, pek çok AB üyesi ülkenin en kıymetli ticaret ortaklarından birisidir Bu iştirak iki taraf için de çok önemlidir” dedi.
AB’nin dönüştürücü tesiri sayesinde Türkiye’nin İtalya ile Çin ortasındaki en güçlü sanayi ülkesine dönüştüğünü lisana getiren Hisarcıklıoğlu, “Türkiye o bölgede en çok sanayi eseri üreten ve ihraç eden ülke haline geldi. Pek çok bölümde, otomotiv, beyaz eşya, konfeksiyon başta olmak üzere, Avrupa’nın ana tedarikçisi oldu. O denli ki, şu an AB’nin kendi dışında, en çok araba ithal ettiği ülke Türkiye’dir” diye konuştu.
“Gümrük Birliğini’nin kapsamı genişletilmeli”
İçinde bulunduğumuz küresel ortamda, bu iştirakin daha da kıymetli hale geldiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “2 yıl sonra, AB ile ekonomik ilgilerimizin en değerli ayağı olan Gümrük Birliği’nin 30. yılına gireceğiz.
Bu müddet zarfında AB, birçok üçüncü ülke ile bizimle olan ticaret mutabakatından daha çağdaş ve daha kapsamlı ticaret mutabakatları imzaladı. Bu nedenle Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin, öncelikle kapsamının genişletilmesi gerekiyor” formunda konuştu.
Hisarcıklıoğlu, “İkinci olarak da uyuşmazlıkların tahlili üzere kurumsal kararlarının güzelleştirilmesini içeren bir modernizasyona gereksinim duyuluyor. Bunu her fırsatta söylüyoruz. Ama bunu yalnızca biz söylemiyoruz. AB’deki iş etrafları ve özel kesim önderleri de Gümrük Birliğimizin güncellenmesi gerektiğini söylüyorlar” dedi.
“Gümrük Birliği için AB Kurulu mart ayında devreye girmeli”
AB Konseyi’nin mart ayında, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda çalışmalara başlaması için komiteye yetki vermesini beklediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, “Eğer AB tarafı haziran ayı AB Parlamento seçimleri öncesi bu kararı vermezse, tekrar bir sürü vakit kaybedeceğiz. Lakin daha fazla kaybedecek vaktimiz yok.
Dünyamız, ekonomilerimiz, etrafımız, teknolojiler fevkalade bir süratle değişiyor. Bu derece büyük dönüşümlerin yaşandığı devirde gereğince süratli ahenk sağlayamazsak, olduğumuz yerde dahi kalamayacak, gerileyeceğiz” diye konuştu.
Yeşil dönüşüm ve dijitalleşmenin GB’de ki kökten dönüşümün temelinde yer alması gerekliliğine vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, “Bu 2 kritik alanının Türkiye-AB bağlarının genel gündemine dahil edilmesi, ilgilerimizin geleceği açısından çok değerli Gümrük Birliği’nin güncellenmesi öncelik olmak üzere, AB-Türkiye ortasında ekonomik işbirliğini, bu parametreler ışığında tekrar canlandırmak zorundayız.
Bu kritik alanlarda AB ile ülkemiz ortasındaki uçurumun genişlemesini önlemek, ekonomik ilgilerimizin geleceği açısından çok kritik. Örneğin AB’nin yürürlüğe koyduğu Sonda Karbon Düzenlemesi Sistemini düşünün. Şayet bu yeşil dönüşümü birlikte ve diyalog halinde gerçekleştiremezsek, bu düzenlemenin ticaretimizi olumsuz etkileme potansiyeli çok yüksek” dedi.
“İş birliğini üst seviyeye taşıyalım”
Hisarcıklıoğlu, “Geçen yıl Eylül ayında Dijital Avrupa Programına dahil olmamızı sağlayan muahedeyi da memnuniyetle karşıladığımı belirtmek isterim. Biliyorsunuz ülkemiz, AB’nin bu ikiz dönüşüme yardımcı olan pek çok öbür programların da modülü. Fakat gelin bu işbirliğini ve diyaloğu daha da üst seviyeye taşıyalım daima birlikte. Hatta AB-ABD Ticaret ve Teknoloji Kuruluna emsal bir yapıyı, Türkiye ve AB için kuralım. Bu kadar stratejik hususları, bütüncül olarak ele alalım” diye konuştu.
Nikolaus Meyer-Landrut: Vizede sıkıntısının tahlili için çabalıyoruz
Panelde konuşan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Lideri, Büyükelçi Nikolaus MeyerLandrut, “Vize konusunda muhtaçlığın farkındayız ve bu hususta çalışma yapıyoruz. Çabalıyoruz. Bahis Türk endüstriciler için olduğu kadar, AB firmaları için de kıymetli. Özel dal, Paris Anlaşması’nın Türkiye’de onaylaması konusunda rol almıştı.
Burada büyükelçiliklerin tümü devrede ve büyükelçilikler iş dünyası için farklı ve süratli bir prosedür uygulamaya başladığını biliyorum” dedi. Meyer-Landrut ayrıyeten, “Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilmesi ile ilgili Ticaret Bakanlıkları düzeyinde görüşülüyor. Pratik bahislerde hayli yol alındığını biliyorum. Tabi ki bu bir süreç ve bu süreç Gümrük Birliği’nin kapsamını genişletilmesiyle sonuçlanacak” diye konuştu.
Kayseri Ticaret Odası Lideri Ömer Gülsoy: Geleceğimizi AB’de görüyoruz
Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin en değerli ortağı olduğunu söyleyen Kayseri Ticaret Odası Lideri Ömer Gülsoy, “Avrupa Birliği, üyeliği hedeflediğimiz bir ülkeler topluluğudur. İş dünyası olarak gerek ekonomik, gerekse insani bağların geliştirilmesini destekliyor, geleceğimizi Avrupa Birliği’nde görüyoruz.
Dinamik iktisadı, dirençli toplumu ve engin tecrübe ve birikim ile Türkiye’nin AB’ye kıymetli katkılar yaptığını ve yapacağını düşünüyoruz. Hasılı Sayın Büyükelçilerim, Gümrük Birliği’nin güncellenme sürecinin başlatılması, dış ve güvenlik siyasetinde işbirliğinin artırılması, güç, iktisat ve siyasi alanda yüksek seviyeli diyalogların tekrar başlatılması, vize süreçlerinin kolaylaştırılması üzere tavsiyelerin süratli hayata geçirilmesi, alakaların canlanmasına ön ayak olacaktır” diye konuştu.
